TBMM Genel Kurulu olağanüstü toplandı
Özdağ, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, CHP’nin KDV ve ÖTV oranlarındaki artış ile temel ihtiyaç maddelerine yapılan zamların yol açtığı sorunlara çözüm bulmak üzere genel kurul yapılmasını önermesi üzerine, TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırma gerekçelerinin hükümet tarafından zaman kaybı olarak görüldüğünü öne sürdü.
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin üzerinden yaklaşık iki ay geçtiğini kaydeden Özdağ, hükümetin seçim öncesi olmayan her şeyi “dağtığını” iddia etti. Özdağ, “Traktöre olmayan yağı doldurun, gidin, olmayan doğalgazı evlere gönderin. Saçma sapan vaatlerle halkımızı kandırmaya devam etti. Hazine ve Merkez Bankası sırf seçim kazanmak için kaynaklarını çarçur etti. Bedava para bastı. Kredi ve Swap adı altında yüksek faizlerle borç aldı. Uyguladığı seçim ekonomisi23 nedeniyle yılın yarısında ülkemize borçlandı.” söz konusu.
Hükümetin memur ve emeklilerin maaşlarını ödemek için yeni kaynaklar aradığını öne süren Özdağ, amacının “vatandaşlara yeni vergi ve harçlar vererek günü kurtarmak” olduğunu savundu. Özdağ, bu nedenle yeni vergilerin TBMM’nin kapanmasından hemen önce TBMM’den geçtiğini söyledi.
“Deprem bahane”
TBMM’de kabul edilen ek bütçeye hükümetin gerekçe olarak 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremleri gösterdiğini öne süren Özdağ, “Madem bütün bu ekonomik çöküşün sebebi depremdi, neden depremden sonra bu kanunu Meclis’e getirmediniz? Çünkü deprem bahane. Gerisi laftan ibaret.” sözlerini söyledi.
Akaryakıt fiyatlarına seçimden bu yana yaklaşık yüzde 80 zam yapıldığını belirten Özdağ, “Bu devlette vatandaşın et değil, potasındaki dert olduğunun hükümet farkında mı?” soruyu yöneltti.
Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na getirildiğini hatırlatan Özdağ, “Mehmet Şimşek gibiler esasen manavdaki ‘fazla’ figürlerdir. Dış dünyaya ‘Bak tam da senin istediğin gibi adam getirdik, gel bize yardım et’ diyecekler. ifadesini kullandı.
Özdağ, ileride yaşanacak tüm kötü gidişatın sorumlusu olarak Mehmet Şimşek’in “Kötü Polis” olarak gösterileceğini savundu. Şimşek’in ekonomi hakkındaki düşüncelerinin akla geldiğini savunan Özdağ, şunları söyledi:
“Ekonomiyi kurtarmak için kimsenin aklına gelmeyecek fikirleri şimdiden gerçekleştirmeye başladı. Nedir o fikirler: Arttırmak, vergileri artırmak, Arap ülkelerinden yardım istemek, emekli maaşlarını asla yükseltmemek, enflasyonu yükseltmek, faizleri yükseltmek, döviz kuruna jet motoru takmak, dünyayı dolaşıp kalan varlıklarımızı kelepir fiyata satmak, kemer sıkmak, afedersiniz, Arap ülkelerinden yardım istemek. Bunu gözleri nur saçan Nureddin Nabati bakanınız bile yapabilirdi.”
“Emeklilere verilen zamlar yetersiz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerden önce en düşük memur maaşını 22 bin lira ile yapacaklarının müjdesini verdiğini anlatan Özdağ, bu söz verildiğinde doların 19.5 lira, 22 bin liranın ise yaklaşık 1.128 dolar olduğunu kaydetti. Özdağ, “22 bin lira 810 dolara düştü. Yani maaşlar yaklaşık 320 dolar yani yaklaşık 8 bin 600 lira daha ödenmeden düştü. Birkaç hafta, birkaç gün, hatta yarın ne olur kimse bilmiyor. Öyle güzel bir yeni ekonomi yönetimimiz var ki Allah düşmana zulmetsin. Ya emeklilerimiz? Emeklilerimizi ölmeden mezara göndermeye yemin etmiş bir hükümet var. Bir lira. . Latife ile ilgili değil mi?” dedi.
Pandeminin üzerinden yaklaşık iki yıl geçtiğini hatırlatan Özdağ, tüm dünyada tarımsal ürün fiyatlarının ciddi şekilde düştüğünü, Türkiye’de ise “roket gibi” uçtuğunu savundu. Dünyada hızla düşüşe geçen gıda ürünlerinin Türkiye’de tüm sınırları zorladığını belirten Özdağ, “Birkaç yıl önce 3-4 liraya aldığımız domates bugün piyasada ne kadar? 20 liranın ortasında 40 lira arasında değişiyor. Mutfakta bir ağıt var, bu uzun bir hava feryadı, acı bir ağıt. Vatandaşımızın tenceresi dert dolu, et değil. Kimin haberi var? Kimsenin haberi yok.” ifadeleri kullandı.
Hükümetten beklentilerini sıralayan Özdağ, “Hükümetten beklentimiz şudur: MTV’den akaryakıta başta olmak üzere tüm bu zamların geri alınmasını talep ediyoruz. Emeklilere verilen zamlar yetersiz, ek zamlar talep ediyoruz. Gelin bu kanunu çıkaralım.” söz konusu.